12 Ocak 2015 Pazartesi

Mardin: Tesadüfen gidilen güneşli toprak

Yılbaşı tatilini fırsata çevirelim dedik ve aylar öncesinden Diyarbakır'a gidiş-dönüş biletlerimizi aldık. Hazırlıklar daha çok tatil için değil "gelin-damat" için oldu. Evlilik hazırlığı yapıyorsanız ve henüz erkek tarafının bohçasını teslim etmediyseniz tatiller bu işe de yarıyor.
Her neyse.
Sabahın beşinde düştük yollara. Esenboğa bizim evden yarım saat kadar sürüyor. Güvenlikten geçip valizleri teslim edip ardından bekleme salonuna geçmemiz uzun sürmedi. Önce 08.20'deki uçağımızın bir saat elli dakika gecikeceğini öğrendik Diyarbakır'daki aşırı sis sebebiyle. Bir saat kadar sonra da bir anonsla ortalık karıştı. Uçuşumuz iptal edildi!
...
Anadolujet bize üç seçenek sundu. Yeni bir uçuş, bilet ücretlerinin iadesi ve açık bilet. Biz yeni bir uçuşu tercih ettik ve dedik ki Mardin olsun.
Önce anlamadım ama sonra sonra farkına vardım ki Mardin'e gidiyoruz.
Hiç hazırlığım yok!
Hem de hiç!
...

14.15'teki uçağımızı havaalanında beklemek gayet sıkıcıydı. Dergiler, kitaplar ve müzikler; eğer gözlük kullanan bir alerji hastasıysanız bir yere kadar işe yarıyor. Sonrası paso uyku. Neyseki Süleymanitsa bir yastık kadar rahat ama ben kendim için bu cümleyi kuramayacağım, aslında olan tamamen ona oldu.
Yaklaşık sekiz saat havaalanında "yaşadıktan" sonra Mardin'e giden uçağımıza bindik.


Havada çok keyifli fotoğraflar çektik ama nereye koyduğumuzu hatırlamadığım için paylaşamıyorum sizinle. Yukarıda olanlardan bahsetmek istiyorum. Önce iki bulut kümesinin arasında uçtuk dakikalarca. Sonra üstteki bulutun da üzerine çıkıp gökyüzünden oldukça yüksekte bir uçuş yaşadık ve bu esnada gördüğümüz o manzara, bulutların bize sunduğu o güzellik görülmeye değerdi. Üzülüyordum bulutlu bir yolculuk olacak diye ama bence hiç de kötü bir yolculuk değildi. Uçakla, sanırım, her yolculuk güzel.
Yukarıdaki fotoğraftan da anlayacağınız üzere biz Ankara'da uçağa bindiğimizde muhteşem bir yağmur yağıyordu. Ama bakın bizi Mardin nasıl karşıladı:


Mardin'de bizi Süleymanoviç'in sevgi dolu dostları karşıladı. Yoğun ısrarlar sonucunda Mardin'de küçük bir tur atalım dedik. Ancak Mardin'de güneşin batışına denk gelmek ne de büyük tesadüftü öyle. Güneşin batışı havaalanının önünden aşağıdaki fotoğraf gibi görünüyordu.



Mardin, sanırım bizim anılarımız için tesadüfler cenneti haline geldi, ne dersiniz?
Havaalanı Mardin'in Kızıltepe ilçesinde. Kızıltepe düşündüğünüz gibi Mardin'e uzak bir ilçe değil. Arabayla neredeyse on beş dakika sürdü dersem abartmış olmam.
Mardin, Kızıltepe'den gelinen yoldan, bir dağın tepesini süsleyen gerdan gibi duruyordu. Toprağın üzerine iliştirilmiş şirin şirin yapılar. Toprak...



Mardin'de ilk uğradığımız yer dostumuz Onur'un yoğun bir şekilde önerdiği Artuk Bey Kurukahvecisi oldu. O ne güzel dükkan kokusu ve o ne çok çeşit.
Buradan size en mühim önerim "Artuk Bey Special" olarak satılan, dibek kahvesini ve menengici içinde barındıran bir kahve türünü bol bol almanız. Zaten dükkana girer girmez size o kahveden ikram ediliyor. Biz çok çok beğenince ikinci kez ikram edildiği için tadına daha çok varabildik ancak içimi yumuşacık ve tadı harika bir kahve içmek isterseniz lütfen, lütfen depo yapın. (Kızılay'a bir şubelerini açtıklarını söylediler biz Ankaralılar için ama göremedim, bulamadım henüz.)


Baksanıza fotoğrafın güzelliğine. Sapsarı bir dükkan, Mardin gibi ve içi muhteşem bir kahve kokusuyla kaplı.
...
Kahveciden zor da olsa çıkıp birkaç kartpostal ve magnet alıp arabamıza döndük. Yapılacaklar listemi hazırlamış olsaydım ve Diyarbakır'dan beklenmiyor olsaydık daha da uzun bir gezi olabilirdi ama...
İşte bizi Mardin şöyle bir manzara ile yolcu etti.



Şimdi Mardin'le ilgili yazacaklarıma geldi sıra. Geldiğinizde görmeniz gereken yerler:
  1. Mardin Müzesi
  2. Mardin Kalesi
  3. Zinciriye Medresesi
  4. Dara Harabeleri
  5. Dayrulzaferan Manastırı
  6. Kasımpaşa Medresesi
  7. Meryem Ana Kilisesi
  8. Midyat ilçesine ayrıca bir gün ayırmak daha doğru olacaktır.
Peki Mardin'den gelirken ne almalı?
  1. Mardin'in geniş bir mutfağı var. Her öğün gireceğiniz bir lokantada gayet uygun fiyatlara farklı lezzetler denemeden gelmeyin derim ben.
  2. Süryani şarabı meşhurmuş, inancımız gereği tadına bakmadık ancak Süleymanoiçka daha önceden tadına bakıp bayıldığı için önerebiliriz.
  3. Bir de tabi ki telkari işlemeleri almak da güzel olabilir.
  4. Artuk Bey'e uğrayıp, muhteşem Artuk Bey Special'dan almayı unutmayın. En mühimi bence bu.
Mardin'de geçirdiğimiz birkaç saati böyle ölümsüzleştirelim dedik. Mardin üzerine birçok şey söylenebilecek, birkaç saat görülmüş olsa bile baş döndürecek harika bir kent.
Gidin görün a dostlar ne diyelim.
İyi gezmeler.